Kesin ihraç talebiyle CHP Disiplin Konseyi’ne sevk edilen Özcan, Bolu’dan başlattığı “Adalet ve Değişim” yürüyüşünün 7. gününde, Kahramankazan ilçesi yakınlarında verilen molada basın toplantısı düzenledi.
Özcan, yürüyüşe devam ettiklerini, 12 Temmuz Çarşamba saat 17.00’de CHP Genel Merkezi’nde olacaklarını belirtti.
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dünkü açıklamasında “yenileşme” tabirini kullandığını lisana getiren Özcan, şöyle konuştu:
“Yenileşme sözüne katılıyorum. Fakat yenileşme zati sizinle ve takımınızla başlamadı. Evvel sizi yenilemeliyiz ki sonra parti olarak yenileşebilmeliyiz. ‘Yenileşmenin önündeki her türlü mahzuru kaldıracağım.’ diyor. Bu açık bir tehdittir. Yani Sayın Kemal Kılıçdaroğlu diyor ki ‘Ben bu partiyi gerekirse tabela partisi yapacağım. Bana pürüz olan, Atatürk’ün unsurlarına inanmış herkesi partiden temizleyeceğim’ manasını çıkartıyorum bundan. Farklı bir manası varsa da çıkıp bunu kamuoyunda açıklasın. Yani bu, koltukta kalabilmek için yeni bir siyasi hareket.”
Kılıçdaroğlu’nun misyona geldiğinden bu yana partiye çok büyük ziyan verdiğini savunan Özcan, bunun bugüne kadar yüksek sesle lisana getirilmediğini söyledi.
Tanju Özcan, “Kemal Kılıçdaroğlu adeta yılan üzere CHP’ye mezhepçiliği soktu. Bizler kendisinden evvelki hiçbir genel liderin İnönü’nün, Ecevit’in, Altan Öymen’in, Hikmet Çetin’in, Deniz Baykal’ın, mezhebini, etnik kökenini bilmezdik, sorgulamazdık da. Zira bizim bu türlü anlayışımız yok, parti programımızda da. Fakat kendisi kurultayda kendi mezhebini seçilmek için açıklayan birinci genel lider oldu. Bu son derece utanç verici ve parti programına da açıkça alışılmamıştır.” halinde konuştu.
CHP’nin laikliğe inanmış bir parti olduğunu belirten Özcan, şöyle devam etti:
“İnsan mezhebine, alt kimliğine kendi karar veremiyor. Beşerler annesi babası Kürtse Kürt doğuyor, Türkse Türk doğuyor, Aleviyse Alevi, Sünniyse Sünni doğuyor. O kişinin yazgısıdır. Kimse bu partide etnik alt kimlik milliyetçiliği yapamaz, mezhep milliyetçiliği yapamaz. 85 milyon Alevi, Sünni, Kürt ve Türk bu milletin asli ögeleridir, eşit vatandaşlarıdır. Zati parti programında bu konular açıkça vurgulanmıştır. Biz her türlü mezhepçiliğe, alt kimlik milliyetçiliğine karşı olduğumuz için CHP’ye katıldık. Ben CHP içinde etnik milliyetçilik, mezhepçilik yapmak isteyen varsa onlara şu davette bulunuyorum. Lütfen kendinize uygun bir parti bulun yahut parti kurun.”
Kılıçdaroğlu’nun seçimi kaybettiğini fakat “pişkin bir şekilde” koltuğunda oturmaya devam ettiğini söz eden Özcan, şunları söyledi:
“An prestijiyle dünden beri 81 vilayette ön seçimler başladı. Anadolu’nun her vilayetinde arbede var. Kimileri bölgesel olarak anahtar listeler çıkartıyor. Kimileri mezhepsel olarak anahtar liste çıkartıyor. Kimileri da farklı saiklerle anahtar listeler çıkartıyor. Anadolu’nun her vilayetinde arbede var, kan gövdeyi götürüyor desek yeridir. Mezhebe, bölgeciliğe bağlı anahtar liste kimse yapmamalıdır. Bu, utanç verici bir durumdur. Sayın Kılıçdaroğlu derhal genel lider olarak açık bir biçimde mezhepçiliğe, bölgeciliğe, alt kimliğe dayalı anahtar liste çalışmalarının durdurulması talimatını vermelidir. Bu başla gidersek halktaki umudumuz her geçen gün azalıyor. Yakında tabela partisi haline dönüşeceğiz.”
Kılıçdaroğlu’nu değiştirmek için yaptıkları yürüyüşe yanlarından geçen araçların çabucak hemen tamamının kornalarıyla dayanak verdiğini lisana getiren Özcan, “Allah hiçbir siyasi önderi bu duruma düşürmesin. O yüzden daha fazla insanları germeden, daha fazla partiyi germeden bir an evvel vazifesini bıraksın. Bu işi yapabilecek ehil eller ondan sonra misyonu yapmaya hazırlar, talipler.” dedi.
Bu söylediklerinin yıllardır partide yaşanan fakat lisana getirmedikleri bahisler olduğunu söz eden Özcan, “CHP içerisinde Kürt de eşittir, Türk de eşittir, Alevi de eşittir, Sünni de eşittir. CHP’nin genel lideri Kürt olabilir, Türk olabilir, Alevi olabilir, Sünni olabilir. Lakin hiçbir vakit alt kimliğini, mezhebini öne çıkartamaz. Bu türlü bir hakkı da yok, bu türlü bir yetkisi de yok. Atatürk’ün kurduğu kurallar, koyduğu laiklik, cumhuriyetçilik, devletçilik, milliyetçilik unsuru buna asla müsaade vermiyor. Biz bu topraklar altında yaşayan 85 milyon hepimiz eşit vatandaşız. En azından bizim partide bu bu türlü. Şayet bu istikrar bozulursa bir daha toparlayamayız.” değerlendirmesinde bulundu.
“DEĞİŞİM BAŞARISIZ İNSANLARIN DEĞİŞMESİYLE BAŞLAR”
Özcan, bir basın mensubunun, “Dün attığınız tweet ile 15 vilayet liderinin misyondan alacağına yönelik bilgi aldığınızı söylediniz. Açıklık getirebilir misiniz? sorusuna, şu karşılığı verdi:
“15 ila 21 ortası. 15’ine kesin karar vermişler, 6’sına şimdi kesin karar verememişler. Bu 15’in zati 9’u Batı Karadeniz’de, Kastamonu’da, Kastamonu Vilayet Lideri’nin başkanlığında toplanan vilayet liderlerimiz, değişim isteyen vilayet liderlerimiz. Artık o kadar tahammülsüz bir hale geldiler ki değişim isteyen herkesi değiştirmeye çalışıyorlar. Değişim isteyen herkesi değiştirerek değişim yapamazsınız. Siz evvel değişime kendinizden başlamalısınız. Bunu en başından itibaren söylüyorum. Değişim başarısız insanların değişmesiyle başlar.”
