Ülkemizde her 100 erkekten 12’sinin hayatının bir periyodunda karşısına çıkabilen prostat kanseri son yıllarda giderek yaygınlaşıyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Enis Özyar, erkeklerde en sık görülen ikinci kanser olan prostat kanserinde en kıymetli risk faktörünün yaş olduğunu belirterek “Prostat kanseri sinsice ilerlediğinden bilhassa 45 yaşından itibaren PSA denilen kan testi ve rektal tuşe (parmakla muayene) yaptırmak hayati kıymet taşımaktadır. Ailesinde bilhassa baba tarafında prostat kanseri olanların bu muayeneleri 40 yaşından itibaren yaptırması gerekir” diyor. Tedavide son yıllarda teknolojideki süratli ilerlemeler sayesinde muvaffakiyet bahtının arttığını söyleyen Prof. Dr. Enis Özyar, şahsa özel tedavi planı ile tümörün 12’den vurulup, etraf organlara ziyanının önlenebildiğini vurguluyor. Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Enis Özyar, prostat kanserinde yeni kuşak tedavi yolunu anlattı, değerli ihtarlar ve tekliflerde bulundu.
Ülkemizde son yıllarda görülme sıklığı artan prostat kanserinde, genetik faktörler ve ilerleyen yaşın yanı sıra kolestrolden varlıklı batı tipi beslenme, fazla kilo, hareketsizlik, sigara ve alkol üzere sıhhatsiz ömür alışkanlıkları kıymetli risk faktörleri olarak karşımıza çıkıyor. Erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser olan prostat kanserinde erken teşhis büyük değer taşırken, buna rağmen toplumumuzda gerek muayene formu gerekse yapılacak tedavilerin cinselliğe ziyan verebileceği tasası erken tanıyı önlüyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Enis Özyar, istatistiklere nazaran yılda yaklaşık 30 bin erkeğe prostat kanseri tanısı konulduğunu, günümüzde her 100 erkekten 3’ünün bu kanserden ötürü hayatını kaybettiğini belirterek şöyle konuşuyor: “Prostat kanseri için tüm erkekler risk altında olup, yaş arttıkça görülme sıklığı artmaktadır. Tümör sinsice ilerlediğinden ötürü; bilhassa 45 yaşından itibaren, kanda bakılan ve prostat kanserini işaret eden PSA testinin yaptırılması erken evrede teşhis konulması açısından son derece kıymetlidir. Ailesinde bilhassa baba tarafında prostat kanseri olanların da bu muayeneleri 40 yaşından itibaren yaptırması gerekir.”
Bu şikayetlerle ortaya çıkabiliyor!
Erken devirde rastgele bir yakınmaya yol açmayan prostat kanseri ileri evrelerde ise tümör kitlesinin idrar yollarına bası yapması nedeniyle idrar yapmada zorlanma, idrar akışında zayıflama, sık sık idrara çıkma, idrar torbasını tam olarak boşaltamama, ağrılı idrar ve idrar/menide kan gelerek kendini muhakkak ediyor. Lakin bu bulguların ve her yükselen PSA’nın da tümör manasına gelmediğini buna rağmen PSA’yı çok üretmeyen saldırgan kanserler de olduğunu belirten Prof. Dr. Enis Özyar bu nedenle PSA kıymeti ne olursa olsun prostat dokusunda sertlik bulunması halinde gerekli görüntülemelerden sonra kesinlikle biyopsi yapılması gerektiğini söylüyor.
Her tedavi seansında yer değiştiren prostata tam isabet!
Prostat kanserinin erken evrelerde cerrahi ve radyoterapi ile muvaffakiyetle tedavi edilebildiğini, ileri evrelerde ise hormonal tedaviler ve yeni sistemik tedaviler uygulandığını kaydeden Prof. Dr. Enis Özyar, günümüzde teknolojideki süratli ilerlemeler sayesinde yeni kuşak tedavi prosedürleri ile çok başarılı sonuçlar alınabildiğini vurguluyor. Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Enis Özyar, tedavide bağırsak hareketleri ve idrar torbasındaki idrar ölçüsü ile yer değiştiren prostata tam isabet eden ve etraf organlara vereceği hasarı büyük ölçüde önleyen yolu şöyle anlatıyor: “MRIdian ya da bilinen ismiyle MR Linak son yıllarda yaygın olarak kullanılmaya başlanan bir radyoterapi prosedürüdür. Radyoterapi aygıtı içine entegre edilmiş Manyetik Rezonans (MR), tümörü anlık ve net olarak görüntülerken, prostatın daha yeterli görülmesini ve etraf organların daha uygun korunmasını sağlar. Her tedavi seansı öncesi alınan MR manzaraları ile tedavi planlaması yapılıp, kişiye özel tedavi planı ile maksadın ışınlanma başarısı artarken, etraf organlara daha az ziyan verilir.”
Erken evrede tek başına tedavi yöntemi!
MRIdian prosedürünün prostat kanserinin yanı sıra birçok kanserin tedavisinde tesirli olduğunu belirten Prof. Dr. Enis Özyar “Bu sistem prostat kanserinde farklı durumlarda kullanılır. Erken sonlu evrede 5 fraksiyonluk, gün çok uygulanan tedavi ile 1.5 haftada tedavi tamamlanır. Geçmişte uygulanan 1.5-2 ayı bulan tedaviler yerine hastanın daha az hastaneye gelmesini sağlar. Ameliyatlı hastalarda 25-33 seans süren tedavilerde kullanılır. Ayrıyeten şayet bedende kemik, böbreküstü bezi, lenf nodu üzere sonlu bölgelerde hastalık varsa kısa periyodik (1-5 seans) tedavi ile muvaffakiyet sağlanabilirr” diyor. Prof. Dr. Enis Özyar, Radyasyon Onkoloğuna bir cerrah titizliğiyle ışınlama yapma imkanı sunan MRIdian’ın erken evrelerde tek başına tedavi metodu olduğunu söylüyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
