CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Rusya’da paralı asker kümesi Wagner’in başlattığı silahlı ayaklanma üzerinden ‘SADAT’ hatırlatmasında bulundu, “Buradan bir sefer daha ilan ediyorum, halk düşmanı hiçbir paramiliter yapıya müsaade vermeyeceğiz” sözünü kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun açıklaması şu formda:
“SADAT konusunda Saray hükümetini tekraren uyardım. Yetmedi kapılarına dayandım. Türkiye Cumhuriyeti Devletini yıkmak; lisanını, bayrağını, anayasasını değiştirmek istediklerini söyledim.
Şimdi Rusya’da olanlar, umarım ders olur. Zira Rusya’nın Wagner’i, Türkiye’nin SADAT’ıdır. Buradan bir kere daha ilan ediyorum, halk düşmanı hiçbir paramiliter yapıya müsaade vermeyeceğiz.”
KAPISINA GİTMİŞTİ
Daha evvel Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski danışmanı emekli asker Adnan Tanrıverdi’nin kurucusu olduğu SADAT’ın Beylikdüzü’ndeki merkezine giden ve içeri girmesine müsaade verilmeyen Kılıçdaroğlu, şunları söylemişti:
“Türkiye asla paramiliter kuruluşlara, kurumlara teslim edilmeyecektir. Seçim güvenliği kıymetlidir. Şu anda önünde bulunduğumuz SADAT bir paramiliter kuruluştur. Ve düne kadar Erdoğan’ın danışmanlığını yapıyordu bunlar. Bu kuruluşun amaçları ortasında gayri nizami harp eğitimi var. Yani, sabotaj, baskın, pusu kurma, tahrip, suikast ve tedhiş. Arapça ‘tedhiş’, Türkçesi de ‘terör’.
– Burası tıpkı vakitte terörist yetiştiren de bir kuruluş. Hasebiyle şayet bugün Türkiye’de milyonlarca insan varsa ve Suriye’den gelmişlerse bunların buraya gelişlerinde en büyük rolü oynayan da SADAT’tır. Erdoğan’a sormak isterim, sen bu kuruluşu niye danışman yaptın ve hangi münasebetle çalıştın.
– Şunu herkesin bilmesini isterim, CHP demokratik yollarla bu ülkede seçimin yapması için her türlü çabayı gösterecektir. SADAT üzere kuruluşlar, ki olursa olsun, seçimi gölgeleyecek rastgele bir şey olursa sorumlusu burası ve Saray’dır. Bunu bütün Türkiye’ye ve halkımıza açıkça söz ediyoruz.
– Biz CHP’yiz, Kuvâ-yi Milliye’ciyiz, biz o denli SADAT’çılardan, tedhişçilerden korkacak değiliz. Korkaklar, kapılarını açmayanlardır. Buraya geldik bilgi almak istedik ancak endişelerinden yuvalarına sığındılar. O yuva onları korumaz.”
