Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, yarın yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci çeşidi öncesinde TRT’de propaganda konuşmasını yaptı.
Seçimin ikinci çeşidini referandum olarak nitelendiren Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu artık bir seçim değil, Erdoğan ile devam edecek miyiz, etmeyecek miyiz referandumu” dedi.
Kılıçdaroğlu birinci tıpta cumhurbaşkanı adayı olan Sinan Oğan‘ın sloganına atıfta bulunarak Erdoğan’a ikinci çeşitte verdiği takviyesi eleştirdi. İsim vermeden Oğan’ı eleştiren Kılıçdaroğlu, “Güya cehennemin kapılarını kapayacak, sureti muhalefetten görünen piyonları sürdü piyasaya. Herkesin ne mal olduğu da artık ortada. Kimse palavra söylemeyecek. Gençler birinci çeşitte kimin manipüle ettiğini gördüler. İkinci tipe bu sefer sıfırdan başlıyoruz” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“PKK’NIN YULARININ BİR UCU DAİMA AVRUPA İSTİHBARATININ ELİNDEDİR”
Sevgili halkım; bu seçimin birinci çeşidinde vahim iftiralar, palavralar, montajlar gördük. Erdoğan, mert bir rakip olamadı, önüme çıkamadı. Hala da çıkamıyor. Pekala, Erdoğan’a en çok takviye verenler kimler biliyor musunuz? Avrupalılar. Güya mecmualarında ona karşı yazılar yazdılar. PKK’yı konuşturdular. Unutmayın, PKK’nın yularının bir ucu daima Avrupa istihbaratının elindedir. Bu Avrupa ve PKK bilmez mi, onlar her konuştuklarında Erdoğan’a takviyenin artacağını. Elbette bilirler. Bilerek manipüle ettiler milletimizi. Bilerek karşıt psikoloji yaratmaya çalıştılar.
“ERDOĞAN ONLAR İÇİN SATIN ALINABİLİR BİRİ”
PKK’yı da onlar konuşturdular. Seni burada barındırmam, konuşacaksın dediler PKK’ya. Konuşturdular. Onlar da konuştu. Zira Erdoğan kalsın istiyorlar. Çünkü Erdoğan kalırsa, kaçakçılar ve sığınmacılar da kalacak. Erdoğan onlar için satın alınabilir biri. Verirsin parasını satar her şeyi, satar ülkesini, satar toprağını. Verirsin parasını 10 milyon kaçağı daha alır ülkemize. Onlar için Türkiye artık yalnızca bir toprak kesimi. Bir depo. Sığınmacı yığınlarını atabilecekleri bir yer. Bir devlet üzere görmüyorlar bizi. Bize devlet muamelesi yapmayı çoktan bıraktılar. Onun için bu oyunu oynadılar. ‘Erdoğan kalsın, bu ülke, bu ulus yok olsun, lakin Erdoğan kesinlikle kalsın.’
“SURETİ MUHALEFETTEN GÖRÜNEN PİYONLARI SÜRDÜ PİYASAYA”
Erdoğan, gençleri de manipüle etti. Güya cehennemin kapılarını kapayacak, sureti muhalefetten görünen piyonları sürdü piyasaya. Ancak artık her şey bitti. Her şey aslına rücu etti. Artık her şey gün üzere ortada. Herkesin ne mal olduğu da artık ortada. Kimse palavra söylemeyecek. Gençler birinci cinste kimin manipüle ettiğini gördüler. İkinci tipe bu kere sıfırdan başlıyoruz. Tüm maskeler düştü. Artık en gerçek hallerimizle seçime gidiyoruz.
“TERÖRLE GAYRET ETTİĞİNİ SÖYLEYİP, ANAYASA’NIN BİRİNCİ 4 UNSURUNA GÖZ KOYANLARA DUR DİYECEK MİYİZ REFERANDUMU”
Bu artık bir seçim değil, bir referandum. Neyin referandumu? Erdoğan ile devam edecek miyiz, etmeyecek miyiz referandumu. 10 değil, 30 milyon kaçağın yaşadığı bir Türkiye istiyor muyuz referandumu. Kız çocuklarımıza berbat gözle bakan zihniyete müsaade edecek miyiz referandumu. Terörle uğraş ettiğini söyleyip, Anayasa’nın birinci 4 unsuruna göz koyanlara dur diyecek miyiz referandumu. En ufak tehdide boyun eğip kendi vatan toprağını teröristlere teslim edenleri onaylayacak mıyız referandumu. Sarsıntıda o canlara çadır, kan satanları affedecek miyiz referandumu. Enflasyon yükselsin mi, ocağımıza incir ağacı dikilsin mi, dolar 30 TL’ye, peynir 300 TL’ye çıksın mı referandumu. Bankacılık sistemi dinamitlensin, insanlarımız bankadan nakit avans çekemeyecek duruma düşsün mü referandumu. Gençlerimiz işsizliğe güçsüzlüğe mahkûm olsun mu referandumu. Emeklilerimizin bahtı sefalet mi olsun referandumu.
“EĞER SEN DE BENİM ÜZERE VATANINI HAKİKATEN SEVİYORSAN SENİN OYUNU İSTİYORUM”
Sevgili milletim; açık konuşacağım. Bu artık vatanını sevme yahut sevmeme sorunu. Kuyruklu palavralara inanma yahut inanmama sıkıntısı. Gerçek vatanseverlerin kim olduğunu görme sıkıntısı. Şayet sen de benim üzere vatanını sahiden seviyorsan senin oyunu istiyorum. Göreceksin, buna asla pişman olmayacak. Ben de hayatını yalnızca devleti ve milleti için harcamış biri olarak bu vatan için adaletin ve ahlakın iktidarını kurup cehennemin ve berbatlığın bütün kapılarını ebediyen kapacağım.
MÜLTECİ GÖRÜNTÜSÜ İZLETTİ
Kılıçdaroğlu; konuşmasının akabinde TRT’deki 10 dakikalık hakkının geri kalan kısmında; “Montaj değil gerçek, mülteciler için ne dedik” başlığıyla bir görüntü izletti.
Videoda; Kılıçdaroğlu’nun 2015 yılından bugüne kadar sığınmacılara ait yaptığı konuşmalara yer verildi.
“Montaj değil gerçek, terör için ne dedik” kısmında ise Kılıçdaroğlu’nun 6 Şubat 2018 tarihinde küme konuşmasındaki; “50 sefer söyledim bir daha söyleyeyim, 100 sefer söyledim, bir daha söyleyeyim, meydanlarda, televizyonlarda, gazetelerde söyledim, her yerde söyledim. Bunlar terör örgütüdür. PKK’nın, PYD’nin, YPG’nin, El Nusra’nın… Sen hala El Nusra terör örgütü müdür, değil midir söyleyemiyorsun” kelamları yer aldı.
Ayrıca, görüntüde, Kılıçdaroğlu’nun 28 Eylül 2016 tarihinde yaptığı bir konuşmadaki şu kelamlarına yer verildi:
“Ben merak ediyorum FETÖ, FETÖ… Ya siz düne kadar FETÖ ile kol kola gezmiyor muydunuz? Birlikte değil miydiniz? Söylüyorlardı, ‘Ne istediniz de vermedik.’ Onlar ne istedi sen neleri verdin arkadaş çık bir açıkla.”
Kılıçdaroğlu’nun, 4 Mayıs 2023’te bir mitingde, “Kim terör örgütlerinin yanında durursa kim onlarla birlikte olursa kim onların ayağına hâkimi, savcıyı gönderirse Allah belasını versin” derken bir öteki konuşmasındaki, “Her türlü terörün Allah bin türlü belasını versin” dediği kelamlar yer aldı.
Videonun devamında ise Kılıçdaroğlu’nun geçmiş ve yakın tarihlerde terör örgütlerine karşı olduğunu ve buna ait açıklamalarına bulunuyor.
