Editör: Erkavim Yıldırım
Prof. Dr. Şemsettin Karaca, deri kanserlerine karşı korunmada bitkisel yüklü beslenmenin kıymetine işaret ederek, ikazlarda bulundu. İşte cilte zırh olan besinler…
Prof. Şemsettin Karaca, “Bitkisel ve antioksidan yüklü beslenen beşerler, hücresel gözetici sistemlerinin öteki insanlara nazaran daha güçlü olması nedeniyle deri kanserine ve yaşlanmaya karşı korunuyorlar” diye konuştu.
Deri kanserlerinde çeşitli risk faktörlerinin rol oynadığına dikkati çeken Karaca, “Kişinin beyaz derili olması, deride yaşlılığı ve tamir düzeneklerini etkilemesi nedeniyle sigara tüketimi, yaş, ömür uzunluğu toplam güneş maruziyetinin yanı sıra bilhassa küçük yaşlardaki güneş yanıkları, deri kanserleri gelişiminde en kıymetli risk faktörleridir” dedi.
Güneş maruziyetine bağlı olarak hücresel hasara neden olan oksidatif eserlerin oluştuğuna işaret eden Karaca, şunları söyledi:
“Antioksidan yüklü bitkisel beslenme, deri kanserlerine karşı kıymetli gözetici önlemler ortasında yer alıyor. Deri kanserlerinde kollayıcı yaklaşımın değerli rolü var. Bitkisel ve antioksidan yüklü beslenen beşerler, hücresel gözetici sistemlerinin başka insanlara nazaran daha güçlü olması nedeniyle deri kanserine ve yaşlanmaya karşı korunuyorlar. Kelam konusu insan olunca birçok faktör işin içine giriyor olsa da birtakım alışkanlıklarımız ve güneş maruziyeti denetim edilebilir risk faktörleridir. Bitkiler, antioksidan kapasitelerinin yanı sıra güneşi filtreleme özellikleriyle güneşin deri ve genetik yapıda oluşturduğu hasarların tamirini kolaylaştırıyor.”
“ANTİOKSİDANLARA AMAN DİKKAT”
Prof. Karaca, kâfi ve istikrarlı beslenmenin, birçok hastalıkta olduğu üzere deri kanserinden korunmada da değerli rolü bulunduğunu, günlük diyetlerde yapılacak küçük değişikliklerin sıhhat açısından büyük farklar doğuracağını belirtti. Zerzevat ve meyve tüketimine yük verilerek, bedenin antioksidan alımının artırılabileceğine vurgu yapan Karaca, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Deri kanseri gelişimini en az seviyede tutmak için, temelde dikkat edilmesi gereken noktalar, denetimli güneş maruziyeti, bilhassa çocukların fizikî yahut kimyasal koruyucularla güneşten korunması, sigara ve alkol üzere ziyanlı alışkanlıkların terk edilmesi, mesleksel olarak güneş maruziyetinin kaçınılmaz olduğu durumlarda güneş koruyucuların kullanılması ve beslenmede hücresel esirgeyici olan antioksidan besinlerin tüketilmesidir. A vitamini içeriğine sahip havuç üzere sebzeler, güneşi filtrelemesi açısından da özellik arz ediyor. Yeşil çay üzere içeceklerin antioksidan özelliği bulunduğunu biliyoruz. Ege Bölgesi’nde UV endeksinin yüksek olması ve hayat üslubu nedeniyle deri kanseri görülme riski yüksek bölgelerimizden, bu dezavantajları tekrar Ege mutfağının zenginlikleriyle avantaja çevirmek mümkün olabilir.”
AA
