İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, 125 yeni otobüsün kontrat imza merasimine katıldı. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İmamoğlu, sızdırılan değişim toplantısıyla ilgili de konuştu.
İBB Lideri Ekrem İmamoğlu internette yayınlanan zoom toplantısına dair argümanlara yönelik yaptığı açıklamada, “Partimizin konuları partililerle konuşulur. Partinin yöneticileri, üyeleri ile, eski – yeni milletvekilleri ile, ilçe, vilayet liderleri ile konuşulur. Bundan daha doğal bir şey yoktur. Bu ve gibisi tahminen 200’ye yakın toplantımız olmuştur. Bugün bile buna benzeri toplantılarımız var. Hiçbir bilinmeyen gizli tarafı yok” dedi.
NE OLMUŞTU?
‘Değişim’ daveti yapan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, partinin ileri gelen isimleriyle birlikte bir ‘zoom’ toplantısı yaptı.
TOPLANTIYA KATILANLAR
Bülent Tezcan,
Tekin Bingöl,
Muharrem Erkek,
Özgür Özel,
Onursal Adıgüzel,
Engin Altay ve Gökhan Günaydın üzere birçok ismin katıldı.
14 dakikalık toplantı kaydı, YouTube üzerinden açılmış olan ‘Değişim Gerçeği’ isimli bir hesap tarafından sızdırıldı.
KONUŞULANLAR
İmamoğlu’nun açılış konuşmasını yaptığı toplantıda, Genel Merkez’e teslim edilecek bir dilekçeyi kimlerin imzalayacağı tartışıldı.
İmamoğlu’nun ‘değişim’ hareketini CHP İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın’ın koordine ettiği ve bu ismin, toplantı sırasında örgütlere dair sık sık bilgi verdiği görüldü.
TOPLANTIDA KONUŞULANLARIN HEPSİ
İMAMOĞLU:
Birkaç konuda birinci planlamamızı yapmıştık aslında. Hem bu parti meclisi süreci ile ilgili bir yer oluşturmaya dönük bir kararlılık göstermiştik. Bunun da bilhassa örgütün vazifeden alma sürecine dair bir hazırlık olacaktı. Bu hususta en son Gökhan Beyefendi bir süreç başlattı. İkincisi, yeniden bu bilhassa alternatif bir harika bir kurultay süreci olabilir mi, olgunlaşabilir mi, buna dair bir yer var mı, elimizdeki bilgiler üzerinden bir heyet konuşulmuştu. O mevzuda da katkısı olacak olan, burada olan ve olmayan arkadaşların da katkılarıyla birlikte bir çalışma bir öngörü tabanı oluşacaktı. O bahiste da bir çalışma sürdürüldü diye biliyorum. Bir de malum aslında Selin Hanım esasen Amerika’dan gelir gelmez içine eklenecek olan bir çalışma yapılacaktı. Biz de onu yürütüyoruz aslında ve bugün de o denli bir toplantının içinde şu anda Selin Hanım. Bu türlü bir basamakları var…
“NASIL BİR TABAN YÜRÜYOR…”
İsterseniz bu PM’den başlayalım, sonra fevkalâde kurultay tabanı ya da ihtimali, alternatifi nasıl bir bakış diye devam edelim. Selin Hanım katıldığında biraz içerik ayrıntısına girebiliriz. Akabinde da önümüzdeki günlere dair, hem mahalle seçimleri nasıl bir akışla gidiyor… Sonrasındaki genel heyetlere, kongrelere dair var mı ön tespiti olan… Biraz da ona bakmak lazım. Nasıl bir taban yürüyor diye tartışalım. Bu halde sonlandıralım. yani uygun görürseniz de bu türlü yaklaşık bir saat üzere bir mühlet koyarsak toplantımıza, makul bir tabanda toparlarız diye düşünüyorum. Evvel Gökhan beyefendi, PM işi galiba sizin tarafta yürüyordu? Değil mi yanlış mı biliyorum?
“BÜLENT BEYEFENDİ BİR METİN HAZIRLADI…’”
Gökhan Günaydın:
Şöyle söyleyeyim, bir bilgi sunayım ben o mevzuda. Bülent Beyefendi de burada… Kendisi sağolsun bir metin hazırladı ve metin hazırladıktan sonra da çeşitli imzaları… onun da aldığı imzalar var benim de aldığım imzalar var. Şu andan itibaren durum şudur, 7 kişi imzaladı.
İMZACILAR
Sayıyorum müsaadenizle, Bülent Tezcan , Gökhan Zeybek, Tekin Bingöl, Hasan Baltacı, Umut Akdoğan, Hakan Uyanık ve Erbil Aydınlık. Biraz önce ben metni bir zarf içerisinde Selin Hanım’a gönderdim. Selin Hanım da imzalamış olacak…
İSTANBUL PLANI
Böylece 8 imza olacak. Bu akşam 20’de bizim İstanbul içine yönelik bir toplantımız var. Orada Onursal Adıgüzel, Sevgi Kılıç, Pınar Uzun ve Turan Aydoğan da imzalamış olacaklar. Geriye Muharrem Beyefendi, Hakkı Süha Okay Beyefendi ve Yaşar Selman Hanım kalacak. Ben yarın sabah bir otomobille erkenden uygun görürse Çanakkale’ye Muharrem Bey’e göndereceğim imzayı… Oradan galiba Burhaniye’deymiş şey.. Bizim Yaşar Hanım. Yaşar Hanım imzalayacak. Oradan da Bodrum’a geçecek ve Hakkı Abi imzalayacak. Böylelikle imza sayısı pazartesi akşam prestijiyle on beşe ulaşacak.
“HEPSİ 15′ ALGISI OLUŞUR”
Engin Altay: Bir şey söyleyeyim mi… Bence tüzüğün öngördüğünden bir fazla bile olmasın. 15 şey yapar… İşte ‘hepsi 15’ algısı oluşur.
G.Günaydın: Ya şöyle bunu tartıştık. Bunu tartıştık şöyle, bizim Hakkı Abi’nin teklifidir bu. Ben imza atanların hiçbirisinin geri çekeceğini düşünmüyorum fakat, dedi ki ‘insanlık halidir lastik patlar, sürücü atlar’…
“ŞU İŞTİRAKÇİ KİM SANKİ?”
E.İmamoğlu: Şu iştirakçi kim sanki?
G.Günaydın: 2-3 fazla yazmak yeterli olur dedi. Esasen bir hafta içerisinde toplayacakları için sayımızın ne olduğunu görecekler yani… Ben 15-16’nın bu fikir temelinde Engin (Altay) Liderim..
E. Altay: Hayır Bodrum’a kadar otomobil göndermeye gerek yok onu diyorum tıpkı vakitte. Dinliyorum.
DİLEKÇEYİ KİM TESLİM EDECEK?
G.Günaydın: Ya ben hatta ek bir şey daha söyleyeceğim. Özgür (Özel) Liderim da burada… Şayet uygun görürseniz Veli Ağbaba ya da Murat Emir’den birinin de imzasını alalım buraya.
Muharrem Erkek: Evet. Güzel olur.
G.Günaydın: Böylelikle 16 sayısı ile veririz. şöyle bir niyet var. bülent beyefendi kendisi de söz eder: şayet genel lider toplantıya katılmaz ve başkanlık etmez ise. PM bu çerçevede toplanamayabilir savı var. Geçmişte de bu türlü şeyler olmuştu. Biz bu takdirde bu 16 sayısını ise 32-33 yapıp PM listesini tekrarlayabiliriz diye düşünüyorum. Bu alanda benim söyleyeceklerim bundan ibaret.
Tekin Bingöl: Kelam alabilir miyim? (el kaldırarak)
E.İmamoğlu: Alışılmış Tekin Beyefendi. Buyrun başlayın.
Tekin Bingöl: Ben de bir iki ekleme yapayım. Bu ikazlarla ilgili şu ana kadar benim tespit edebildiğim, ettiğim sayı şu: Muş, Ağrı, Hakkari ve Mardin posta yoluyla, iadeli taahhütlü posta yoluyla cuma günü Genel Merkez’e gönderdiler ancak şimdi Genel Merkez’e ulaşmış bir şey yok diye biliyorum. Zira postada o denli bir iki gün hafta sonu da ortaya girdi. Van Vilayet Lideri Seracettin (Burhanoğlu), Muş Vilayet Başkanı’na ‘imza atmayı düşünmüyorum’ demiş lakin dün tekrar görüşüldü. Pazartesi o da itiraz dilekçesini gönderecek…
“GÖREVDEN ALINAN İLÇELERİN DURUMU”
Hatta şunu söyledim: ‘Eğer göndermedi.. şey yapacaksa kargo yoluyla göndersin. Kargo daha erken müddette Genel Merkez’e ulaşır Yurtiçi Kargo falan..’ diye ilçelerin durumunu… Vazifeden alınan ilçelerin durumunu… İstifalarının olup olmadığını bilmiyorum.
G.Günaydın: Onları da ben söyleyeyim izninizle… Beykoz gönderdi. Şeyin… Hatay’ın Samandağ dahil vazifeden almışlardı lakin Refik’in şiddetli itirazları karşısında Samandağ’ı vazifeden almadılar. Geriye kalan tüm Hatay ilçeleri itirazlarını Genel Merkez’e iletti. bende de var aslında bunlar.
“GENEL LİDER KATILMAZSA…”
T.Bingöl: Evet artık natürel o vakit yani mümkündür ki Van’ın da itirazıyla birlikte, bu çarşamba günü tamamlanacaktır. Genel Merkez’de (İmamoğlu’nun bu bilgiyi not aldığı görülüyor.) Biz bu bilgiyi alır almaz o direkt şeyi hızla Genel Merkez’e sunarız. Burada doğal bir de az Gökhan Bey’in söylediği bir mevzu var: “Genel Lider katılmaz ise…” Bu yaşandı. Hatırlarsanız 2010’da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… Gökhan Beyefendi ile biz o vakit MYK’daydık. Bir iddia… Katiyen ‘katılmazsa bile, vekaleten o toplantı yapılır’ deniyordu lakin Genel Lider gelmeyince o toplantı gerçekleştirilemedi ve toplantı yapılmadan dağıldı.
Şimdi bu da bir önümüzde durmalı. Şayet bu teşebbüsü yapacaksak. dediğiniz üzere ona yönelik bir önlem de alınmalı. Yoksa yani boşa bir atış bizi sıkıntı durumda sokar diye düşünüyorum.
“ONA BUNU SÖYLEYENLER…”
G.Günaydın: Müsaade verir misiniz burada çok küçücük bir şey söyleyeyim. Evet, Genel Lider bunu 2010’da yaptığı için, 2023’te bunu hatırlayacaktır ya da 2010’da ona bunu söyleyenler 2023’te de bunu söyleyeceklerdir. Fakat, PM’nin 16 üyesinin davetine gelmeyen genel başkan’ın çabucak sonraki gün ya da birkaç gün içerisinde 33 üyenin de davetiyle yapılan bir PM toplantısına gelmemesi onu siyaseten hani aşikâr bir noktaya koyar. Evvel bunu söz etmek isterim. İkincisi de bir evvelki konuşmada eklemeyi ihmal ettiğim kıymetli bir bahis var. Engin Beyefendi (Özkoç) ile ben görüştüm. Cuma günüydü, galiba öyleydi… Bu bilgiyi, aldığım bilgiyi kullanacağımı kendisine de söylediğim için burada aktarıyorum.
E. Altay: Engin Özkoç…
E.İmamoğlu: Özkoç, Özkoç…
G.Günaydın: Efendim? Evet Özkoç… Pazartesi günü saat 14’te MYK toplantısı var oraya muhtemelen Diyarbakır, Urfa ve Rize Ardeşen’i de getireceklermiş… Münasebetiyle biz çarşamba günü bu dilekçeyi verebiliriz. Bülent Bey’in bir orada deneyimiyle yazdığı (gülerek) torba husus var. İsterseniz siz kendiniz açıklayın. Ben bir şey söylemiş olmayayım Bülent Beyefendi.
B.Tezcan: (Gülerek) Estağfurullah estağfurullah… Devam edin bir mahsuru yok.
G.Günaydın: Orada Bülent Beyefendi hem itiraz edilenleri yazdı ismen hem de geriye koyduğu bir hususla ‘daha sonra itiraz edileceklerin de durumunun görüşülmesi’ diye bir torba husus koydu. Hasebiyle toplantı günü prestijiyle kimin itirazı ulaşmış olursa hepsi görüşülecek. Bir de şu söz ediliyor. Bunu Hakkı abi söyledi. Onu da söyleyebilirm. ‘Bazısı 32-33’te kalabilir fakat birtakımı 40’ı bulabilir’ diyor. Şeyin… Hani… Vazifeden alınan il-ilçenin durumuna nazaran bu da kritik bir bilgi bana nazaran. Sizlerle paylaşmış olayım.
İMAMOĞLU ‘TESLİM TARİHİ’NE NOKTAYI KOYDU
E.İmamoğlu: O vakit PM süreci aslında şu anda ayarında istikrarda gidiyor. Muhtemelen Tekin Başkan’ın söz ettiği ‘mektup’ sürecine dayalı olarak çarşamba günü bir aksiyona dönüşecek ya da azamî perşembe diyelim buna.
“BU KRİTİK BİR DURUM”
G.Günaydın: Bir de bunu müsaade verirseniz… Çarşamba-Perşembe kimin teslim edeceğini de konuşmuş olalım şayet uygun görürseniz. Bu kritik bir durum doğal olarak.
E.İmamoğlu: İmza sahiplerinden biri olacaktır herhalde…
G.Günaydın: Kuşkusuz o denli olmalı…
“ANKARA’DA OLAN KİM VAR?”
E.İmamoğlu: Ankara’da olan kim var arkadaşlarımızdan ya da nasıl yapabiliriz.
T.Bingöl: Liderim bunu şöyle yapalım mı… Biz bu dilekçeye imza atan arkadaşlar kendi ortamızda kıymetlendiririz.
E.İmamoğlu: Tamam.
T.Bingöl: Çarşamba günü müsait olan bir ya da iki arkadaş götürür verir.
E.İmamoğlu: Ne hoş olur.
B.Tezcan: Evet evet.
E.İmamoğlu: Yani bence tereddüt içermeyen bir durum zaten…
TEZCAN’DAN ‘BASIN’ UYARISI
B.Tezcan: Bir de bir de… Evet evet… Tekin Başkan’ın önerisi uygun. Bir de benim fikrim şu: Yani bu dilekçenin verilmesini çok özel bir merasime dönüştürmemek lazım. Değerli olan kayda girip kayıt numarasını almak. Bundan sonra ilerde olur da diğer bir dilekçe verecek olursa harika kurultay istemeyle ilgili…. Onların özel değeri vardır ancak bunun basına geçilmesi kafidir. Basına verildikten sonra… Yani bence biraz o çerçevede bakalım diye düşünüyorum.
G.Günaydın: Yani “Verildikten sonra basına geçilmelidir” diyorsun ve “Bizim tarafımızdan geçilmelidir” diyorsun.
B.Tezcan: E doğal geçilmeli yani ben o denli düşünüyorum. Bilmiyorum arkadaşlar ne der ama…
G.Günaydın: Ben de tıpkı fikirdeyim hatta…
B.Tezcan: Bağlantısını yapmadığımız hiçbir işin değeri yok.
“GENEL MERKEZ’E VERİLDİĞİ ANDAN İTİBAREN…”
T.Bingöl: Ya zati o dilekçe Genel Merkez’e verildiği andan itibaren o deşifre olur. Yani onun saklısı gizlisi kalmayacaktır. Onu aslında basın dilekçeye imza atanlar üzerinden kıymetlendirme alacaklardır. Yani değerli bir an evvel o dilekçelerin Genel Merkez’e gelmesi… Genel Merkez’e geldikten sonra da biz esasen elimizde bugün Gökhan Bey’in verdiği bilgiye nazaran en geç pazartesi günü bu sayı tamamlanmış olacak. Elimizde hazır olacak. Zamanlamayı ayarlayıp verilir.
E.Altay: Tekin Beyefendi senin esasen basına vermiş olduğun… ‘Bir an evvel görüşülmeli’ diye… Değil mi o denli hatırlıyorum.
T.Bingöl: Evet evet. Ben bunun yanlış olduğunu bilhassa şeyden evvel bu tür…
