Erdem, CHP’de yaşanan değişim sürecini, parti içi tartışmaları ve ittifak protokollerini kıymetlendirdi.
“CHP’de kriz yok, doğal bir süreç var”
Erdem, CHP’de kriz olmadığını, öngörülebilir sonuçları olan bir süreç yaşandığını söyledi. Fazilet, “CHP’nin doğal alışkanlığı ve akışkanlığı içerisinde bir süreç yaşıyoruz. Biz bu süreçleri daima yaşarız. Biz tartışırız, konuşuruz.” dedi. Fazilet, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 13 saat 20 dakika boyunca Parti Meclisi toplantısında yerinden kalkmadan dinlediğini belirterek, bunun bir avantaj olduğunu vurguladı.
“CHP yapısal olarak değişiklik sürecine girdi”
Erdem, CHP’nin tüzüğünün yenileneceğini ve yapısal olarak değişiklik sürecine girdiğini söz etti. Fazilet, “Sayın Erdoğan 2018’de toplumun huzuruna çıktı ve dedi ki, ‘değişim lazım’. Değişim lazım tartışmasının ardına bir anayasa değişikliği koydu. Akaryakıt 5,5 TL idi. O değişimden sonra bugün 36 TL’dir. Dolar 26 TL’dir. Değişim sözünün altını gerçek tanım etmediğiniz takdirde sağlıklı tahlil alamazsınız.” diye konuştu.
“Kılıçdaroğlu ihtilal yaptı”
Erdem, Kılıçdaroğlu’nun Türkiye siyasetinin geçmiş ile arbede ettiren Erdoğan’ın karşısına bir panzehir olarak çıktığını söyledi. Fazilet, “Kılıçdaroğlu CHP’yi Sivas’ın ötesine gidebilen, toplumun geniş çizgisiyle barışabilen siyasi parti haline getirdi. Bu bana nazaran ihtilaldir.” dedi. Fazilet, seçimlerde alınan sonucun bir mağlubiyet olduğunu kabul etti lakin bunu felaket olarak görmemenin gerektiğini savundu.
“Protokol imzalayan parti bakanlık istemez mi?”
Erdem, Zafer Partisi ile iki farklı protokol imzalandığını fakat bunların önderler ortası niyet beyanları olduğunu söyledi. Fazilet, HDP ile ise bu türlü bir protokol yahut ittifak sürecinin olmadığını belirtti. Fazilet, “HDP zati birinci günden ‘Biz bakanlık istemiyoruz’ dedi. Protokol imzalayan parti ‘Biz bakanlık istemiyoruz’ demez ki.” dedi. Fazilet, Kılıçdaroğlu’nun protokollerin içeriğini anlatmamasının siyasi başkanların iş yapma hallerine bağlı olduğunu tabir etti.
CHP Genel Lider Yardımcısı Eren Fazilet açıklamalarına şöyle devam etti:
“CHP’de kriz yok, süreç normal”
CHP’de kriz yok. Öngörülebilir sonuçları mâlum bir süreç var. CHP’nin doğal alışkanlığı ve akışkanlığı içerisinde bir süreç yaşıyoruz. Biz bu süreçleri daima yaşarız. Biz tartışırız, konuşuruz, birbirimizle polemik yaparız kapalı toplantılarında. Kamuoyunda CHP’nin farklı anlaşılması için özel çaba var. Bu tartışmalar CHP’nin bölünmesi kimin işine geliyorsa onlar yapıyor. Biz vilayet liderlerimizle çok güçlü, organik bağlar kurarız. Ben CHP tarihînde 3 kere hiçbir listede olmadan parti meclisine girmiş şahısların başında geliyorum. Hepsinin bana emekleri vardır, benim hepsinde emekleri vardır. Muş Vilayet Liderimiz İsmail Adanur çok değerlidir. Vazifeden alındı. Onun oylamasında 31 kabul çıktı. Birçok kişi ikili hukukundan dolayı bunu yaptı. Bunlar bir bölünme işareti değil. Bizim örgütümüz seçimi sonuçtan ibaret değil süreçle bir arada kıymetlendirir.
“Hatta 6’lı değil, 16’lı değil 26’lı masa kurmak durumundayız”
Biz değişim istiyoruz, evet. Örgütlerimiz, delegelerimiz ‘Tüzük değişikliği istiyoruz. Sandık vazifesi yapmanın partide misyon yapmanın kaidesi olmasını istiyoruz’ diyor. ‘Milletvekilliği, belediye liderini faal üyeler belirlesin’ istiyor. Tüzük Kurulumuz çok önemli çalışıyor artık. İhtilal Barış Çelik gelen tekliflerle birlikte düzgün bir program çalışması yapıyor. Tabanın talepleri gerçekleşiyor. Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde bu değişimi tamamlayacağız. Sonra yeni bir takım gelecek ve önümüzdeki seçimlere çalışacaktır. Mahallî seçimlerde majör ittifaklar kurabilen lidere gereksinimi vardır. Biz sayın Akşener’i çok önemsiyoruz. İttifak sisteminin kesinlikle bir muhtaçlık olduğu kanaatindeyiz. Hatta 6’lı değil, 16’lı değil 26’lı masa kurmak durumundayız.
“Çok verimli toplantı oldu”
PM toplantısı çok verimliydi. Tenkitler de aldık. Prof. Dr. Burhan Şenatalar hocamız efsane konuşmalar yaptı. Ne yapmamız gerektiğini biliyoruz. Bizim belediye liderlerimizin CHP’nin kuvayı ulusala geleneğini, kültürünü çok âlâ bilirler. Kürsüde konuşmak çok değerlidir. Yüksek bir saygınlık içerisinde toplantı yapıldı. Evet doğrudur, farklı fikirler ortaya konuldu. Katılan belediye liderlerimizin içerisinde ‘Sayın genel liderim siz süreç yüzünden kaybettiniz’ de diyen ‘yapılması gerekenler yapılmadı’ diyenler de oldu. Sayın Kerimoğlu kıymetli bir ilçemizin belediye lideridir. Bu tartışmaların kamuoyunda yapılmasını yanlışsız bulmam. Bu toplantı sonunda sürmemeli. Sayın Kerimoğlu bana bilgi verdi. Bu tartışmaları o salonlarda bitirmek lazım. Bunları kapatmak lazım. Sayın İmamoğlu parti hassasiyet ve nezaketine uygun davranmıştır. CHP’nin şuralarında her şey konuşabilir. Olağan ki sayın genel lidere hakaret edilmez. Sayın İmamoğlu medyada konuşmadı.
Hangi kanallarla kontrat yapıldı?
Halk TV ile muahede yapıldı. Bu İsveç’te olağan değil ancak Türkiye’de olağandır. Öteki kanallarda da mukavele yaptık lakin ayrıntı açıklayamam. Türkiye’de zorlanarak muhalif görüş beyan ederek birçok mecra vardır ve bunlar iktisadi buhranlar yaşıyorlar. Bizi en çok eleştirenler de muhalif medyadır. TRT sayın Kılıçdaroğlu’nu vermiyorsa. Türkiye’de 25 tane kanal vermiyorsa verecek yerler bulmak durumundasınız. 25 yer vermiyor, Habertürk veriyor, izliyoruz. Sayın Erdoğan’ı da veriyor, etik gazetecilik bu. Derdiniz o kanalın yayın siyasetini belirlemek değil, orada sayın Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını vermektir. Bu kontratın baştan aşağı oluşum hali budur. Bugüne kadar bir tek yayın direktörü çıkıp da ‘Eren Fazilet beni aradı, şöyle şöyle söyledi’ diyemezler.
