CHP’li Canpolat, toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamayla, “Yol arkadaşlarım” diye seslendiği CHP’lileri bugün saat 18.00’de vilayet binasında yapılacak basın toplantısına davet etti.
X (Twitter) üzerinden duyuru yapan Canpolat, “Değerli Cumhuriyet Halk Partili yol arkadaşlarım, İstanbul’da daha evvel daima bir arada bu baskıcı rejime HAYIR dedik, Hukuksuzluğa karşın de İstanbul’da seçimleri iki sefer kazandık.
Biz ki, uğraşlardan cüret doğuranlar; çalışmakla aydınlanan yolların yolcularıyız. Aydınlık yolunda devam etmek için sizleri saat 18.00’da İstanbul vilayet başkanlığımızdaki basın toplantımızda görmekten erdem ve onur duyarım” dedi.
Canpolat, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşerek adaylık için onayını istediğini açıklamış ve Kılıçdaroğlu’nun kendisini destekleyeceğini söz ettiğini söylemişti.
CANPOLAT’TAN BASIN AÇIKLAMASI
Basın mensuplarına adaylığını açıkladığı bir basın toplantısı düzenleyen CHP İstanbul Vilayet Lideri adayı Cemal Canpolat, değişimcileri eleştirdi:
“Tepeden telaffuzlarla, 25-30 yıldır bu partide milletvekili olup hiç değişmeyenlerle değişimi sağlamak mümkün değil”
CANPOLAT ŞÖYLE KONUŞTU:
“Tepeden telaffuzlarla, 25-30 yıldır bu partide milletvekili olup hiç değişmeyenlerle değişimi sağlamak mümkün değildir. CHP idaresinde olacaksın 20 yıl bir tek şeye muhalefet etmeyeceksin, 20 yıl ön seçim demeyeceksin, seçimlerin kaldırılması için el kaldıracaksın.
45 vilayet lideri aday olduğunda bunun 40 adedini milletvekili listesine koymayacaksın. Hangi değişimde hangi hali koydunuz!
Biz bu yenilenmeyi yapacağız, dışlanan Cumhuriyet Halk Partisini idareye taşıyarak yapacağız. Dışlanan personelleri ve işçileri temsil eden sendikacılarla birlikte bu değişimi yapacağız.”
Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik, toplumsal sıkıntılardan, siyasi tansiyondan ve kutuplaşmadan iktidar direkt sorumlu olsa da 70 yıldır tek başına iktidar ol(a)mayan bizler de bu sürecin hem kurbanı hem sorumlusuyuz. Artık ne sırf eleştirme ne de seyirci olma lüksümüz var!
2017 ve 2018 denemelerinde, 2019 mahallî seçimlerinde CHP’nin sokakta ve sandıkta “Millet İttifakı”nı da aşan; SP’den HDP’ye, milliyetçilerden sosyalistlere kadar uzanan ismi konmamış daha geniş bir ittifakla muvaffakiyet elde etmesi, AKP’nin “ideolojik-politik hegamonyasını” önemli bir halde sarstı, ruhsal üstünlük değerli ölçüde el değiştirdi, iktidar ile muhalefet ortasında roller değişti ve kutuplaşmayı reddeden yeni bir siyaset yapma üslubu öne çıktı…
“METROPOLLERDE ÇÖZÜLÜYORLAR”
17 yıl sonra birinci kere kaybeden AKP, iktidarı tümüyle kaybetmemek için hem daha statükocu bir yere hem de ruhsal mağlubiyetinin bir sonucu olarak savunmacı ve daha saldırgan bir yere savruldu. Pandemi şartlarında ziyadesiyle ağırlaşan, TÜİK’e karşın gizlenemez hale gelen mevcut ekonomik ve siyasi datalar AKP’nin savunmacı ve saldırgan politik çizgisiyle birleşince, AKP’nin yönetememezlik halinin daha da derinleşeceği açıkça görülüyor.
AKP’nin kendisini daima tekrarlayan telaffuzlarının hiçbir kararı kalmamıştır. Kaybettiklerini gördükçe panikliyorlar, panikledikçe tepkisel davranıyorlar, yeni bir “yarın hayali” de üretemiyorlar, metropollerde çözülüyorlar!
“Z JENERASYONUNDAN OY ALAMAYACAKLAR”
Yoksullukla zenginlik ortasındaki uçurum arttıkça, ümitsizlik derinleştikçe, “oy moy yok” örneğinde olduğu üzere 7 milyonluk yeni seçmen nesli “z” neslinden da oy alamadıkları hatta alamayacaklarını 2019 lokal seçim sonuçlarına bakarak rahatça söyleyebiliriz.
“PARTİMİZ RUHSAL ÜSTÜNLÜĞÜ DEVAM ETTİRMEKTE ZORLANIYOR”
Bu gerçekliğe karşın partimiz CHP 31 Mart 2019 lokal seçimlerinde ve yenilenen 23 Haziran 2019 İstanbul seçimlerinde yakaladığı ruhsal üstünlüğü devam ettirmekte zorlanıyor.
Nitekim AKP-MHP bloğundan “kaçan oylar” şimdi CHP ile buluşmuyor, en azından araştırma sonuçlarına yansımıyor.
“Yönetenlerin eskisi üzere yönetemediği, yönetilenlerin de eskisi üzere yönetilmek istemediği” kesin olsa da, partimiz CHP milyonlara “ekonomik meseleleri da, siyasi meseleleri da biz çözeriz” kararlığını yansıtmalı, vatandaşlarımıza yarınları için hayal kurdurmalıdır.
Eğer CHP bugün bunu yapamıyorsa; bunun en değerli nedeni “dışarıdan” değil “parti içindeki dar kadrocu” anlayıştandır!
“PARTİ İÇİ İTTİFAK”
Türkiye’de uzun müddettir siyasal içerik tartışılmıyor, yeni düşünsel açılımlar üretilmiyor ya da üretilenler geniş kitlelerde karşılık bulmuyor. Hakikaten gençler ortasında yapılan araştırmalarda gençlerin yüzde 77,9’u “hiçbir parti kâfi siyaset üretemiyor” diyor!
Bu sonuç maalesef CHP için de ziyadesiyle geçerlidir! Dünyada da Türkiye’de de fakirlerle zenginler, emek ile sermaye ortasındaki makas zenginler lehine giderek açılırken, eşitsizlik daha da derinleşiyor, gelir dağılımı adaletsizliği tepe yapıyor.
Düne nazaran değil bugünkü şartlara uygun, eşitliği savunan kamucu, millileştirmeci, toplumcu sol ideolojik bakış daha da kıymetli bir hal alması gerekirken, bilerek ve isteyerek önemsizleştiriliyor, “eşitlik, kardeşlik, özgürlük” ekseninden ideolojik bakmak ve düşünsel açılımı savunmak “eski periyot ideolojisi” üzere sunularak itibarsızlaştırılıyor!
Bu yaklaşım partimiz CHP’ye de direkt yansıdığı için parti yöneticileri ve üyeleri düşünsel yan yana gelişlere değil, daha çok bireylerin öne çıktığı “parti içi ittifaklara” odaklanıyor.
