Gürel Yurttaş- Yeniçağ
Sanki mahalle maçı. Her türlü rezillik yaşandı.
Maçın başındaki olaylar bir UEFA maçında nasıl olabilir? Alana yabancı husus atanlar mı dersiniz, yoksa girenler mi?
Normalde mesela Tiran’ın karşısındra bir Manchester City olsaydı bu maç eminim orada biter, Manchester City galip ilan edilidi.
15 dakika geç başlayan maça temsilcimiz itidalli başladı. Tirana grubu oyuncularının kışkırtmalarına karşın hem de.
27. dakikada Hadziahmetovic cepheden kullanılan hür vuruşta topu ceza alanının sol bölgesine attı. Colley başla topu kale önüne indirdi, Muleka tamamlamak için atak yapsa da kaleciyi geçen meşin yuvarlağı savunma çizgi üstünden çıkardı. Bu durumda Muleka ile çarpışan kaleci Selmani oyuna devam edemedi.
39. dakikada gelişen atakta Onur Bulut meşin yuvarlağı ceza alanının sağ tarafında aut çizgisi üstünde denetim ederek pasını çıkardı. Gedson Fernandes, aldığı topu düzelterek dar açıdan şutunu çekti, durum autla sonuçlandı.
45+5. dakikada Masuaku’nun soldan uzun pasını ceza alanı sağında karşılayan Onur Bulut’un çaprazdan şutunda kaleci son anda topu kornere çeldi.
Karşılaşmanın birinci yarısı 0-0 sona erdi.
İkinci yarıda ise Beşiktaş oyuna yükünü koydu.
56. dakikada da öne geçti. Hadziahmetovic sağ kanattan korneri kullandı, ceza alanında Salih başla dokundu, art direkte Amartey tamamladı. Ve ikinci yarıda Necip’in yerine giren Amartey tıpkı vakitte golcü özelliğini de gösterdi.
Yalnız ben Masuatu’nun kırmızı kart görmesini anlayamadım. 66. dakikada Kaina’ya yaptığı müdahale sonrasında kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Biraz ağır olmadı mı?
10 kişi kalan Beşktaş yeniden de üstündü rakibinden. 75. dakikada da bunu gösterdi esasen.
Savunmanın yanılgılı pasında ceza alanında seken topa net vuran Aboubakar kaleci Lika’yı çaresiz bıraktı: 0-2.
Beşiktaş tipi geçti böylelikle.
Geçmesi gerekiyordu da aslında.
Beşiktaş’ın ne işi var Konferans Ligi’nde. Bundan sonra daha üst şampiyonalarda görmek dileği ile.
Benim yeniden de aklımda şu var. Beşiktaş alana dönmeseydi ne olacaktı sanki?