Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, toplumsal medya hesabından “Bay Kemal’in Tahtası” serisinin üçüncü kısmını yayımladı. Özel İktisat Bölgeleri projesinin tarım ve hayvancılıkla ilgili yatırımlarını açıklayan Kemal Kılıçdaroğlu, çiftçilere verilecek dayanakları açıkladı.
Kılıçdaroğlu, serinin üçüncü görüntüsünü şu sözlerle paylaştı:
“Milletimiz olanlara asla üzülmesin, kızmasın, ben işimin başındayım. Sükûnetimizi koruyup, bu ülkeyi kalkındırmaya odaklanalım lütfen. Bugün Tarım ve Hayvancılık ihtilalimizi anlatıyorum. Besinde çok çok büyük ihtilal geliyor!”
TARIM VE HAYVANCILIKTA YATIRIM PLANLARINI DUYURDU
Projenin kapsamında yer alan tarım topraklarının kullanımı, hayvan varlığını artırılması ve yapılacak yatırımın hayvansal besin fiyatlarına yansıması bahislerine değinen Kılıçdaroğlu, “Çiftçilerimizi, ziyan ettirmeden hem besin fiyatlarını düşüreceğiz, hem de besin güvenliğimizi süratle sağlayacağız” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun görüntüdeki konuşmasının ayrıntıları şu biçimde:
“TARIM TOPRAKLARIMIZI KORUYARAK EKİLMESİNİ SAĞLAYACAĞIZ”
Bugün size tarım ve hayvancılık özel iktisat bölgelerini anlatacağım. Evvel gereksinimi ortaya koyalım. Milletimizin en büyük zenginliklerinden biri bereketli topraklarımız. Makûs idare bizi buğdayda, nohutta bile dışarıya bağımlı hale getirdi. Egemenliğimizi kısıtlayan bu nizam, artık değişiyor. Türkiye, tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yetecek, çok kısa bir müddet içinde ihracat devi olacak.
Gıda bağımsızlığını sağlamadan büyümek ve gelişmek mümkün değil. Bakın burada açıkça söylüyorum. Türkiye tarım ve hayvancılıkta dünyanın en süratli yükselen ülkesi olacak. Tarımda planlı üretime geçeceğiz. Tarım topraklarımızı koruyarak tümünün ekilmesini sağlayacağız. Kamuya ilişkin tarım işletmelerine yani Atatürk’ün mirası olan TİGEM varlıklarına sahip çıkacağız.
“HAYVAN VARLIĞIMIZ HER YIL ARTACAK”
Bu alanları tohum ve hayvancılık üretiminde ve ıslahında kullanıp, üretilen tohumları ve damızlık hayvanları çiftçilere fiyatsız vereceğiz. Her bir köyümüzde bir veteriner, bir ziraat mühendisi ve bir ziraat teknisyeninden oluşan takımlar kurulacak.
Çiftçilere hastalık tedavisi, aşı ve toprak tahlili, bitki sıhhati üzere her hususta fiyatsız takviye sağlanacak. Sisteme katılmak isteyen ailelere 10 büyük baş, 10 küçük baş gece hayvan hibe edilecek. 5 yılda 3 milyon 750 bin büyük baş, 7 buçuk milyon da küçük baş üreterek çiftçiye fiyatsız dağıtacağız. Hayvan varlığımızı her yıl, yüzde 20 artırarak hayvancılıkta büyük bir atılım gerçekleştireceğiz.
“ÜRETİCİ ZİYAN ETMEYECEK”
Afyon, Konya, Erzurum’da tarım ve hayvancılık özel iktisat bölgeleri kuracağız. Ayrıyeten, Ordu ve Hatay’da hayvancılık ve tarım eserleri ihtisas limanı kuracağız. Türkiye, bölgesinin besin ve hayvancılıkta en büyük ihracatçısı olacak. Çiftçi ile bir arada çalışacağız. Yemi, gübreyi, enerjiyi yerinde üreterek eko-sistemler kurulacak. Besinin ucuzlamasını sağlayacağız. Gerektiğinde, tarımsa faaliyetleri sübvanse edeceğiz. Süt üreticisi de et üreticisi de ziyan etmeyecek.
“VATANDAŞIN MUTFAĞINA ÇABUCAK YANSIYACAK
Çiftçilerimizi, ziyan ettirmeden hem besin fiyatlarını düşüreceğiz, hem de besin güvenliğimizi süratle sağlayacağız. Göreceksiniz, gübre ve yem konusunda, süratle ithalat bağımlılığının önüne geçip, üretici girdilerini azaltacağız. Bizim sistemimizde çiftçi malını, mahsulünü verdiği an parasını alacak. Üretirken, devleti yanında görecek. Bu da çabucak vatandaşın mutfağına yansıyacak.
“ÇOCUKLARIMI ET YİYECEK, SIHHATLE BÜYÜYECEK”
Sevgili halkım; neden besin konusu bu kadar değerli? Hatırlarsınız, çocuklarınızın beslenme hakkını savunmak için Hacer Foggo ile Et ve Süt Kurumu’na gitmiştik. Zira, aç çocuklarla endüstriyel ihtilali gerçekleştiremezsiniz. Çocuklarımız et yiyecek, sıhhatle büyüyecek. Etimiz, sütümüz ucuz ve bol olacak. Merak etmeyin, geliyoruz…
