TBMM Plan ve Bütçe Kurulu üyesi ve CHP Malatya Milletvekili Ağbaba, dün Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Heyeti’nde, AKP’nin “milli dayanışma paketi” olarak isimlendirdiği torba maddeyi çok sert sözlerle eleştirdi.
İktidarın seçim periyodunda verdiği vaatleri yerine getirmediğini söyleyen Ağbaba, “Görüştüğümüz torba yasa ulusal dayanışma paketi olarak sunuluyor lakin bu pakete bakınca, dayanışma paketinden daha çok sizin geçmişte yaptığınız üzere, aslında, bir ‘millî dolandırma paketi’ demek daha yanlışsız olacak” dedi.
Ağbaba’nın TBMM Genel Konseyi’nde yaptığı konuşma şu halde:
“MİLLÎ DOLANDIRMA PAKETİ”
Görüştüğümüz torba yasa ulusal dayanışma paketi olarak sunuluyor fakat bu pakete bakınca, dayanışma paketinden daha çok sizin geçmişte yaptığınız üzere, aslında, bir ‘millî dolandırma paketi’ demek daha hakikat olacak. Niçin? Zira pahalı arkadaşlar bir seçim devrini bitirdik, siz geldiniz, seçim devrinde taahhütler yaptınız. Torba yasaya neyin konulması lazım? Seçimlerde taahhüt ettiğiniz şeylerin konulması lazım. Siz ne yaptınız? Seçimde hiç konuşmadığınız, uzaktan yakından hiç lafını etmediğiniz hususları getirdiniz.
“DELİ DUMRUL BÜTÇESİ”
Allah aşkına seçim periyodunda ne dediniz sıkışınca? Dediniz ki, ‘Esnafın emeklilik prim gün sayısını 7200 güne indireceğiz’ dediniz. Bu var mı? Yok. ‘Gençlerin aldığı cep telefonundan ve bilgisayardan ÖTV almayacağız’ dediniz, o da yok. Staj ve çıraklık mağdurları yok. EYT’de prim gününe takılanlar yok, BAĞ-KUR tescilleri yok, kamuda taşeron yok, TYP çalışanlarının takım sorunu yok. Ne var? Tabiri caizse servis esnafına, sürücü esnafına kazık var, MTV’nin 2 kat artırılması var. Buna öbür bir isim daha verebiliriz, Meczup Dumrul bütçesi. Mecnun Dumrul’u da geçtiniz. Mecnun Dumrul ne yapıyordu? Köprüden geçenden 100 akçe, geçmeyenden 100 akçe alıyordu. Beşerler otomobiline akaryakıt koyamıyor, binmediği otomobilden 2 kat vergi alıyorsunuz. Tahminen bilirsiniz tahminen bilmezsiniz, insanların otomobilleri yatır olmuş yatır, üzerinde çim bitiyor çim, ondan 2 kat vergi almaya kalkıyorsunuz. Siz Meczup Dumrul’u da geçtiniz.
“DEPREM FIRSATÇILIĞI YAPIYORSUNUZ”
Aslında burada bir üçkâğıt var, resmen sarsıntıdan fırsatçılık yapıyorsunuz. 6 Şubatta zelzele oldu. Ee, 6 Şubattan sonra Meclis açılmadı mı? Geldik, burada konuşmadık mı, kanun yapmadık mı? E, pekala, madem zelzeleden ötürü paraya muhtaçlık var, Meclis açıkken yapsaydınız ya yiğitliğinizi görelim, yok ancak ne yaptınız? Bir üçkâğıtla milleti kandırarak sarsıntı sonrasında kazıklar ortaya çıktı. Sürücü esnafını, kamyoncu esnafını, servis esnafını resmen kandırdınız, kat kat vergi geliyor. Artık, deniyor ki… Bu bütçeye öteki ne… “Seçim bütçesi yapmam.” diyordu ya reis, “Ben ölsem de seçim bütçesi yapmam.” diyordu ya, tam da seçim bütçesi. Seçimde ne kadar para lazımsa, ne kadar para harcadıysanız yoksul fukaranın cebine gözünüzü diktiniz lakin yoksul fukaranın cebine gözünüzü diktiniz ancak hiç tasarruf aklınıza gelmiyor arkadaşlar. Tahminen bilmezsiniz fakat tasarruf için size birkaç öneriyi söyleyeyim.
“TASARRUF YAPACAKSANIZ HODRİ MEYDAN, İNİN O ARAÇLARDAN”
Değerli arkadaşlar, Türkiye’de tam 125 bin makam aracı var, tasarruf edecekseniz inin araçlarınızdan, inin. İnin, yoksul fukaranın araçlarına göz dikeceğinize inin araçlarınızdan. 14 tane özel uçak var, in o uçaklardan, inin, aslında gittiğiniz yer belirli; Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan; dilenmeye gidiyorsunuz. Aslında gittiğiniz öbür yer yok ki. Bakın, bir örnek vereceğim kıymetli arkadaşlar, dünyanın en büyük araç üreticisi Almanya. Almanya dünyanın en büyük araç üreticisi, bizim ekonomik büyüklüğümüzün tam 10 katı. Bizi kıskanıyor ya Almanya, kıskanıyor olağan, o yoksullarda 9 bin makam aracı var, bizde 125 bin. Ya da Japonya, 10 bin makam aracı var. Fransa, hele o Fransa, o Macron var ya bizi kıskanıyor, 8 bin makam aracına biniyor. Ya, senin Türkiye’den neyin eksik? Reis 125 bin makam aracını herkese vermiş. Makam aracı deyip geçmeyin; 125 bin makam aracı, 125 bin sürücü, vergisi, lastiği, akaryakıtı, mazotu, çakarı çukarı. Devletin üzerinde büyük yük. Şayet tasarruf yapacaksanız hodri meydan, inin o araçlardan arkadaşlar.
“BU KADAR PARA ÇARÇUR EDİLMEZ”
Bakın, birkaç dakikamı sizlerle paylaşmak istiyorum. Kamuda bir yılda kara taşıtı kiraları sarfiyatı yüzde 81 artmış, hava taşıtı kiralama sarfiyatı yüzde 389 artmış, kamuda taşıt satın alma masrafları yüzde 1.228 -12 kat- artmış, kamuda akaryakıt masrafları yüzde 140 artmış. Siz ne yapıyorsunuz? Yoksul fukaranın 1990 model steyşın Toros’undan vergi almaya kalkıyorsunuz ya da ne yapıyorsunuz? Yoksul fukara kayısı ilaçlamaya gidiyor, ondan vergi almaya kalkıyorsunuz, çorap satan esnaftan vergi almaya kalkıyorsunuz. Pahalı arkadaşlar, bakın, öteki sayılar da var, çok uzatmayayım. Sarayın temsil ve ağırlama için harcadığı para toplam 484 milyon. Bunun ne manaya geldiğini tabir edebilmek için bu 42 bin 456 minimum fiyata eşit, sarayın bâtın hizmet sarfiyatı 1 milyon 373 bin; haa Cumhurbaşkanı muhafaza ordusu var pahalı arkadaşlar, beş aylık maliyeti 3 milyar 988 milyon, 4 milyar, 4 milyar. İnsan Allah’tan korkar, insan Allah’tan korkar bu kadar para çarçur edilmez. Bu memlekette beşerler açlıktan ölürken, yoksulluktan ölürken, zelzeleden donarken bu kadar israfı yapanlara da yuh olsun diyorum öbür bir şey demiyorum.
“5’Lİ ÇETEYE AKTARILAN PARA TAM 47,3 MİLYAR”
Ayrıca, kıymetli arkadaşlar, yani para lazımsa güçlü ettiğiniz iş adamları var, çeteler var onlardan alsanız ya. Bakın, MTV’nin toplam getireceği meblağ 30 milyar, 5’li çeteye aktarılan para tam 47,3 milyar; MTV’den daha fazla. Pahalı arkadaşlar, bakın, köprü, otoyol, tüneller için işletilen firmalara 2023 yılında 53 milyar 600 milyon ödenecek, garanti ödemesi yapılacak hem de dolar bazında, kur bu türlü kalırsa. Ya, haydi parayı vermemezlik edemiyorsunuz, boğazınızı kaptırmışsınız bari bu dolar kurunu Türk lirasına çevirin ya, bari bu dolar kurunu Türk lirasına çevirin de o 5’li çetenin karşısında sizin yiğitliğinizi görelim. Bedelli arkadaşlar, bu sahiden çok özel bir şey, özel yazmışlar bunun bir değerli hususu de şu: Buradan alınacak vergilerden lokal idareler para alamaz, mahallî idareye para aktaramayız diyor. Niçin? Bakın, o lokal idareler hangi siyasi görüşten olursa olsun, CHP’li, AK Partili, MHP’li, HDP’li o mahallî idarelerden Allah razı olsun; zelzele yaşamış bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Bilhassa bizim Malatya için söyleyeyim şayet o belediyeler olmasaydı, Malatya’ya gelen belediyeler olmasaydı devlet on beş gün sonra ortaya çıktı, yirmi gün sonra ortaya çıktı. Devlet ekmek dağıtamazken, su dağıtamazken; Malatya’da beşerler susuzluktan kırılırken, açlıktan kırılırken, Allah Cumhuriyet Halk Partili belediyeden razı olsun, Malatya ekmek dağıttı, su dağıttı. Ben herkese teşekkür ettim ‘Allah zelzele bölgesindeki bütün belediyelerden razı olsun’ dedim. Sözümün başında lakin en çok Allah CHP’li belediyeden razı olsun zira onlar sizin engellemelerinize karşın geldiler. Geldiler arkadaşlar, her şeyi yaptılar, her şeyi yaptılar. Artık ne yapıyorsunuz?”
“DEVLETİ KALPAZAN YAPTINIZ, KALPAZAN”
Şimdi, kıymetli arkadaşlar, bir öteki bahis, zurnanın zırt dediği yer: Kur muhafazalı mevduat. Ha, savunun bakalım kur muhafazalı mevduatı. Kur muhafazalı mevduatın manası ‘fakirden alıp tefecilere para vermek’ demek, ‘tefecileri zenginleştirmek’ demek. Artık, ne yapıyorlar biliyor musunuz? Kur muhafazalı mevduatın yükünü hazineden alıyor, Merkez Bankasına veriyorlar. Niçin? Merkez Bankası nereden alacak? Para basacak. Resmen bunun ismi kalpazanlık. Devleti kalpazan yaptınız, kalpazan. Ne yapacağız? Nereden alacak bu parayı? Basacak parayı, kime verecek? Yandaşlarınıza verecek. Buna itiraz etsenize! Buna itiraz etsenize.
Bu memlekete gelmiş en büyük tefeci kur muhafazalı mevduatı getirenlerdir yani sizsiniz pahalı arkadaşlar, sizsiniz. Hani diyorlar ya “Biz tefeye karşıyız.” Ya, tefeciliğe karşıysanız, yiğitseniz gelip bu muhafazanın mevduat kaldırsanıza! Bu kur muhafazalı mevduat sistemi yoksulun fukaranın kanını emiyor; tam bir vampir, tam bir vampir.
“EMEKLİNİN 6 MİLYONU 7 BİN 500 TL MAAŞ ALIYOR YANİ EN DÜŞÜK MAAŞ”
Değerli arkadaşlar, öbür? Bakın, bedelli arkadaşlar, haberiniz var mı bilmiyorum, Türkiye’de 9 milyon 585 bin emekli var, toplam 14 milyon 255 bin dul, yetim ve hak sahiplerini katarsanız… Emekliden haberiniz var mı bilmiyorum, emekliye bir artırım getirdik arkadaşlar, emekliye bir artırım getirdik emeklinin 6 milyonu 7 bin 500 TL maaş alıyor yani en düşük maaş, bunların bir kısmı da daha düşük maaş alıyor fakat hazine takviyesiyle gideriliyor.
“EMEKLİLERİN BİRDEN FAZLA ARTIRIM ALMAYACAK”
Değerli arkadaşlar, bakın, burada bir tablo var elimde; 2008 öncesi emekli 6 bin 093 TL alıyor, kök maaşı; 2008 sonrası… 2008 sonrası 2 bin 199 lira alıyor, SSK bin 653 lira, BAĞ-KUR 2 bin 343 lira alıyor; BAĞ-KUR tarım 2008 sonrası bin 852 lira alıyor, bunlar tamamlanınca 7 bin 500 TL’yi alıyorlar. Artık, bu artırımdan bunların hiçbiri faydalanmıyor. Buna nazaran, bedelli arkadaşlar, 2023’te 2008 SSK öncesi alan 7 bin 616 lira alıyor, 2008 SSK sonrası 7 bin 500 lira alıyor; bunların maaşı değişmiyor, bakın, bunların maaşı değişmiyor pahalı arkadaşlar. Bir de size bir soru daha soracağım: 3 bin 500 mü büyük, 7 bin 500 mü? 3.500 büyük, matematiğin kurallarını değiştirdiniz. Değerli olan ne verildiği değil, kıymetli olan paranın alım gücü pahalı arkadaşlar. Bakın, geçtiğimiz yıl 3 bin 500 liraya nazaran alım gücü bugün dana etinde 13 kilo düşmüş, tavukta 23 kilo düşmüş, pirinçte 42 kilo daha az alabiliyor emekli bugünkü emekli maaşıyla, kuru fasulyede 41 kilo, nohutta 18 kilo daha az alabiliyor. Emeklinin hayatı yaşam değil, emekli açlığın altında kıvrılmaya devam ediyor; siz ise kur muhafazalı mevduattaki tefecilere para aktarmaya devam ediyorsunuz. Kıymetli arkadaşlar, bugün memurlar -AK Partilisi, MHP’lisi, CHP’lisi, HDP’lisi, GÜZEL Partilisi- başlarını yastıklarına koyunca diyecekler ki: ‘Allah, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan razı olsun, Allah CHP’den razı olsun’ diyecekler.
‘Eğer Kemal Kılıçdaroğlu, CHP olmasaydı AK Parti’nin aklına, Cumhur İttifakı’nın aklına en düşük memur maaşını 22 bin lira yapmak gelmez’ derlerdi. Allah, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan, Allah CHP’den, Millet İttifakı’ndan razı olsun.
“EMEKLİNİN KÖK MAAŞINDAN 8 BİN 077 LİRAYI ESİRGEMEYİN”
Şimdi, pahalı arkadaşlar, ortağınız, Cumhur İttifakı’nın ortağı Sayın Devlet Bahçeli salı günü ‘8.077 liralık seyyanen artışın kök fiyata ve aynısıyla emekli maaşlarına yansıtılmasını talep ediyoruz’ dedi. MHP kümesi burada, pahalı arkadaşlar burada. Arkadaşlar, elinizi tutan yok; verin önergeyi, vallahi billahi biz iki elimizi kaldıracağız. Verin önergeyi, yapalım. Verin! Hodri meydan! Nasılsa birlikte yönetiyorsun memleketi, her şeyde berabersiniz. Memurdan, memurun, emeklinin kök maaşından 8 bin 077 lirayı esirgemeyin. Türkiye değerli bir ekonomik çöküntüyü, bir yıkımı yaşıyor. Biraz evvel söyledim, memura, emekliye verilen maaşın aslında ölçüsünün bir değeri yok, değerli olan alım gücü. Şayet bir memurun alım gücü her yıl düşüyorsa, her devir düşüyorsa bilin ki aldığı maaşın ehemmiyeti yok.
“EMEKLİ MAAŞLARI, BU ORANLAR ÇOK DAHA DÜŞMEYE DEVAM EDECEK”
Şimdi, size birkaç sayısı paylaşmak istiyorum bedelli arkadaşlar. En düşük emekli maaşı 2003 yılında 448 lira, en düşük emekli memur aylığı 332 lira, en düşük memur maaşının yüzde 74’ü kadar emekli maaşı alıyormuş. Kaç yılında? 2003 yılında. 2013 yılında yüzde 47’si kadar alıyormuş emekli maaşının, 2023’e geldiğimiz vakit arkadaşlar, 22 bin lira en düşük memur maaşı, en düşük emekli memur aylığı ise 9.876 TL yani 0,44’ü kadar maaş alabiliyor. Bunun manası şu kıymetli arkadaşlar: Artık memurlar emekli olmak istemeyecekler. Bakın, sizlerin huzurunda Plan Bütçe Kurulunda bir emekli memur sendikası lideri diyor ki: ‘Artık biz 60, 65 yaşında emekli olacak memur bulamayacağız. İnşallah, emeklilik 70, 75’e artırılır da 70’le, 75’te emekli oluruz zira bu süreçte bu türlü devam ederse emekli maaşları, bu oranlar çok daha düşmeye devam edecek.’
“SİZ FOTOĞRAF ÇEKTİRMEYE DEVAM EDİN, MEMURUN KEDERİNİ TEKRAR BİZ DÜŞÜNECEĞİZ”
Şimdi, kıymetli arkadaşlar, bir öbür tabloyu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Bakın, en düşük memurun alım gücü; 2018 yılında 100 metrekare mesken için sekiz yıl üç ay çalışırken bu yıl on bir yıl altı ay çalışmak zorunda kalacak bir yüz metrekarelik meskeni alabilmek için. Çeyrek altına bakalım, 2018’de 94 adet altın alabilirken bugün, bedelli arkadaşlar, 76 adet altın alabiliyor. Siz fotoğraf çektirmeye devam edin, memurun kederini yeniden biz düşüneceğiz, yeniden poz vermeye devam edin. Poz vermeye devam edin, poz vermeye devam edin gelen kanunlara da el kaldırın.
Şimdi, hani AK Parti’nin icat ettiği bir mesken aleti var, AK Parti’nin. Ne? Buzdolabı. Daha evvel buzdolabı yoktu, AK Parti periyodunda icat edildi. Bakın, kıymetli arkadaşlar, evvelden 12 tane buzdolabı alabilirken -icat ettiğiniz buzdolabını- şu anda sayenizde, uyguladığınız ekonomik siyasetler sayesinde 7 adet buzdolabı alınabiliyor. Çamaşır makinesi 15’ten 12’ye düşmüş, et 64 kilodan 57 kiloya düşmüş, bu sayıları…
“ADIYAMAN TÜTÜNÜNÜ AMERİKA’YA PEŞKEŞ ÇEKENLERE YAZIKLAR OLSUN”
Senin artık Adıyaman’daki tütün umurunda değil, yoksul fukara umurunda değil. Sarsıntı yaşamış Adıyaman’dan haberin yok, burada bana laf atıyorsun. Bak, pahalı hemşerim, kıymetli Adıyamanlı hemşerim, bu kardeşiniz var ya, Adıyaman’ın tütününe de sahip çıkıyor. Adıyaman tütününü Amerika’ya peşkeş çekenlere yazıklar olsun.”
(Kaynak: ANKA)
