Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım 2022 Pazar günü bombalı bir terör saldırısı gerçekleşmiş, olayda 6 kişi ömrünü yitirirken, 99 kişi de yaralanmıştı. Olaya ait davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada ortalarında Ahlam Albashır’ın da bulunduğu 12 tutuklu sanık ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya kimi tutuklu sanıklar ise Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
TAKSİM VE FATİH’E BİRLİKTE KEŞFE GİTTİĞİ TEZ EDİLEN SANIK KONUŞTU
Duruşmada savunma yapan suça sürüklenen çocuk Ahmet E., argümanların hiçbirini kabul etmediğini söyleyerek, “Esenler’de iş yerinde çalışmaya başlayınca Ahlam’ı orada tanıdım. Ben gitmek istemiyordum, beni zorla yanında götürdü. Taksim’e bir sefer gittim, Fatih’e de gitmiştik. Çok fotoğraf çekiyordu bunun sebebini sordum. Bana ‘ablam burayı görmek istiyordu, onun için çekiyorum’ dedi. O bayan hiç konuşmuyordu, 24 saat masanın altında yatıyordu. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, sanıkların üzerine atılı hatanın vasıf ve mahiyetini de dikkate alarak tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
KIZ KARDEŞİYLE KONUŞMAK İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİ
Tahliye talebine ait diyecekleri sorulan sanık Ahlam Albashir, “Sadece kız kardeşimle konuşmak istiyorum” formunda karşılık verdi.
“BENİM İŞİM ONU ALIP DİĞER YERE GÖTÜRMEKTİ’’
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Ahmed Carkes, “Benim işim korsan taksicilik, Ahlam’ı almaya gittim ancak bu kızı daha evvel hiç görmedim, tanımıyorum. Benim işim onu alıp diğer yere götürmekti. Zati evvelki celse beni tanımadığını da söylemişti. Muhakkak hiçbir tanışıklığımız, irtibatımız yoktur. Terörist değiliz, terörle de bir alakamız yoktur. Bana yöneltilen suçlamaları kabul etmiyorum tahliye ve beraatımı talep ederim’’ dedi.
‘’O İNSANLARI ÖLDÜRDÜ LAKİN CEZAEVİNDE DE BİZİ ÖLDÜRÜYOR’’
Tutuklu sanıklardan Hatice El Kurdi savunmasında, “Bizim hiçbir şeyle alakamız yoktur. Ahlam’ı ne tanırım, ne de kim olduğunu bilirim. Olağan bir insan üzere bir gece kalıp sonraki gün gidecekti, bu yüzden konuk ettik. Bizimle oturduğu esnada da hiçbir şey söylemedi. Biraz oturduk, bizimle yemek yedi. İsmini dahi bilmiyorduk. Ne orada ne Türkiye’de hiçbir yerde görmedik, tahliyemi talep ederim. O insanları öldürdü lakin cezaevinde de bizi öldürüyor. Biz bu ülkeyi severek geldik” dedi.
“BİZ BU OLAYIN KURBANIYIZ”
Savunmasında onları konutuna aldığında insaniyet niyetine aldığını belirten tutuklu sanık Rama El Taha, “Eşi bize o kadar ısrar etti ki 2 güne konut kiralayıp gideceğiz dediği için ve yetim olduğunu, kimsesiz olduğunu söylediği için konutuma aldım. Bilal bizimle ilgili Ahlam’a ne diyordu hiçbir bilgim yoktur. Hiçbir örgütle alakam yok, hiçbirini bilmem, isimlerini bile duymadım. Biz bu olayın kurbanıyız” tabirlerini kullandı.
3 SANIĞA TAHLİYE
Alınan savunmaların akabinde orta kararını açıklayan mahkeme, sanıklardan Mesut Hesso, Muhammed Şiho ve Zekariya Muhammed Şemmuni’yi üzerlerine atılı cürmün değişme ihtimali olduğu ve tutuklulukta kaldığı süreyi de dikkate alarak yurt dışına çıkış yasağı biçimindeki isimli denetim koşuluyla tahliyesine karar verdi. Öbür sanıkların ve suça sürüklenen çocukların tutukluluk hallerinin devamına hükmeden heyet, duruşmayı 13 Kasım’a erteledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Albashır’ın ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak’ hatasından ağırlaştırılmış müebbet, ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ kabahatinden 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar, ‘tasarlayarak bombalama suretiyle çocuğa karşı taammüden öldürme’ cürmünden ağırlaştırılmış müebbet, ‘tasarlayarak bombalama suretiyle taammüden öldürme’ cürmünden 5 sefer ağırlaştırılmış müebbet, 99 bireye karşı ‘tasarlayarak bombalama suretiyle taammüden öldürmeye teşebbüs’ kabahatinden bin 930 yıl 6 aydan 2 bin 970 yıla kadar ve ‘tehlikeli hususların müsaadesiz olarak bulundurulması yahut el değişitirilmesi’ hatasından 12 yıldan 24 yıla kadar olmak üzere toplamda, 7 sefer ağırlaştırılmış müebbet ve bin 949 yıl 6 aydan 3 bin 9 yıla kadar mahpusu talep edildi.
İddianamede, ortalarında firari sanık örgüt elebaşlarından Cemil Bayık’ın da bulunduğu başka şüphelilerin ise 7’şer sefer ağırlaştırılmış müebbet ve bin 938 yıldan 3 bin 16 yıl 6 aya kadar mahpus cezasına çarptırılmaları talep edildi.
